Bilkent Medeniyet Topluluğu 2011 yılında kurulmuş olan, sünnet ve cemaat akidesine bağlı bir ilim, fikir, hareket ve dava mektebidir. Bilkent Medeniyet Topluluğu olarak bizler ezelde başlayıp ebede dökülen ilim, fikir, irfan mecrasında bir damla olmaya talibiz. Bilkent Medeniyet Topluluğu, şehirleri bayındır kılma gayreti içerisinde olanların değil, toplumları münevver kılma gayreti içerisinde olanların topluluğudur.
Mektep içre mektep sloganıyla yola çıkan topluluğumuz, dünya kelamına sahiplik ve hamilik edebilme yetisi ve gayreti içerisinde insan yetiştirebilmesi için gerek sahada gerekse entelektüel alanda durağanlığa yer vermeden; sanat, fikir ve ilim ehlinden birbirinden kıymetli hocalarımızın serverliğinde yol yürüme gayreti içerisindedir.
Bunun yanında Bilkent Medeniyet Topluluğu genel itibariyle medeniyet meselesi üzerinden kimliğini açığa vuran, hususi olaraksa bu kimliği İslamın vazettiği ve Peygamber Efendimiz’de (s.a.v) ete kemiğe bürünen şahsiyet üzerinden inşa etme gayretinde olan bir topluluktur.
Yine Bilkent Medeniyet Topluluğu olarak bizler, kaynağımızı ve zenginliklerimizi farklı havzalardan almakla birlikte ne bir cemaat ne bir siyasi parti davası ile bugün bulunduğumuz noktada değiliz. Bilakis tam olarak ortak İslami bir duruş gösterebilmek gayreti ile buradayız ve Allah’ın izniyle de olmaya devam edeceğiz. Bilkent Medeniyet Topluluğu olarak kendi gök kubbemiz olan İslam Medeniyetini muhatap aldığımız kadar doğu ile batı arasındaki ortaya konmuş bütün bir insanlık birikimini de muhatap alıyor ve sahipleniyoruz. Bir medeniyetin sahip olduğu ben idraki, kendisi olarak var olma hususiyeti kadar diğer medeniyetlerle de dikey bir hiyerarşiye girmeksizin temas kurabilmesi ve sabiteleri mahfuz kalmak kaydıyla alışverişte bulunabilmesi de hayatiyetine racidir.
Ayrıca tecrübî tarih ile problemli olup asırların husule getirdiği dünya görüşünü tasfiye etmek arzusunda olan nevzuhur modernist anlayışların günden güne nüfuzunu arttırdığı zamanımızda sahih ve muhkem bir gelecek inşası için sahih bir geçmiş tasavvuruna muhtaç olduğumuz açıktır. Mezkur modernist anlayışların zihniyet dünyamıza zerk etmeye çalıştığı köksüzlüğe karşı yerli bir fikri hükümferma kılmanın ehemmiyeti de ortadadır; zira bir millet ancak bir yer’de vücut bulur ve hayatını idame ettirir. Bu anlamda, yapıp edilenlerin tarihi tecrübeye muvafık olup olmadığı, kudreti geçmişindeki müktesebatından kaynaklanıp da İslam medeniyeti çerçevesinde serpilip yerleşmiş olan milletimizin anlam-değer dünyasını sürekli kılmak gayretinde olan topluluğumuzun temel endişelerindendir.
New York’a teslim olmuş bir akılla Medine’yi tekrar kurmak mümkün değildir. Bizler bu felsefenin rehberliğinde 2011 yılından bu yana üniversitemizde; Ebubekir Sifil, Yusuf Kaplan, Sadettin Ökten, İhsan Şenocak, Bülent Yıldırım, İsmet Özel, Nevzat Kösoğlu, Bedri Gencer, Fatih Şeker, İhsan Fazlıoğlu, İbrahim Kalın, Ahmet Taşgetiren, İsmail Kara ve daha bir çoğunu sayamadığımız, çok geniş bir yelpazeyi kapsayan ve her birisi birbirinden kıymetli büyüklerimizi ağırlayarak Medine’nin inşası gayretinde bulunduk. Mimariden şehir sosyolojisine, tarihten siyasete, felsefeden iktisada, sinemadan musikiye kadar geniş bir disiplin yelpazesinde kavramların içini doldurmaya çalıştık.
Dahası topluluğumuz çatısı altında İslam merkezli bir medeniyet algısından yola çıkılıp, evrensel bir medeniyet algısı üzerine yerli ve mahalli sahalarda da çalışmalarda bulunulmaktadır.
- Tarih, siyaset ve tefekkür odaklı medeniyet okumaları
- Hadis, tefsir, fıkıh ve tasavvuf okumaları
- Bilim ve teknoloji okumaları
- Geniş yelpazeyi kapsayan Medeniyet konferansları
- Mûsikî dinletileri
bunlardan yalnızca birkaçıdır.
Bu çalışmalarımızı bir müktesebat katkısı olması yönünde paylaşmaya ve devam ettirmeye azimliyiz. Zira yetişen ve yetiştiren bir dinamik olarak Medeniyet Topluluğu, verilmiş olanın peşinde değil fakat talip olunması gerekenin iştiyakında bir harekettir. Takdir edersiniz ki; bir yeri fethetmek, orada bir medeniyet inşa etmekten daha zor değildir. Şehrin tam kalbindeki mücadelemizin kişilere bağlı kalmaksızın bir dava şuuruyla kaim olmasının gayreti içerisindeyiz. Bununla birlikte, bu teşekkülde iştirak merhalesinde bulunan arkadaşlarımızın da saflarımızda yer almalarını, bizlere yol arkadaşlığı etmelerini teşvik ve temenni ederiz.